Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), bireyden bireye farklılık gösteren nörogelişimsel bir durumdur. Aynı tanıya sahip çocuklar, gelişim düzeyleri, iletişim becerileri, ilgi alanları ve duyusal hassasiyetleri açısından birbirlerinden çok farklı olabilir. Bu nedenle otizmli çocuklara sunulan eğitim desteği de tek tip değil, bireyselleştirilmiş olmalıdır.
Eğitimde tek bir kalıp yoktur; her çocuğun yolu kendine özeldir.
Otizm Bir Spektrumdur: Her Çocuk Farklı İhtiyaçlarla Gelir
Otizm tanısı almış iki çocuk düşünelim:
Biri konuşabilir ama karşılıklı sohbet başlatmakta zorlanır; diğeri hiç konuşmasa da mimik ve jestlerle iletişim kurar.
Biri sosyal etkileşime açıktır ancak sürdüremez; diğeri ise sosyal temas kurmaktan kaçınabilir.
Biri seslere karşı aşırı duyarlıdır; diğeri ise çevresindeki sesleri fark etmeyebilir.
Bu çeşitlilik bize şunu gösterir: Otizmli çocuklar aynı değil, benzersizdir. Dolayısıyla aynı yöntemle desteklenemezler.
Neden Tek Tip Eğitim Yöntemleri Yetersiz Kalır?
Bazı müdahale programları tüm çocuklara benzer içerik ve yöntemlerle yaklaşır. Oysa bu, bireysel farklılıkları göz ardı etmek anlamına gelir.
Standart programlar:
- Duygusal bağ kurmayı zorlaştırabilir
- Çocuğun ilgi ve motivasyonunu azaltabilir
- Öğrenmeyi yüzeyde bırakabilir
Her çocuk farklı hızda ve farklı biçimde öğrenir. Bu nedenle etkili eğitim, çocuğun kim olduğunu anlamakla başlar.
Bireyselleştirilmiş Eğitim Ne Demektir?
Bireyselleştirilmiş eğitimde:
- Çocuğun gelişimsel seviyesi ve güçlü yönleri temel alınır.
- Duyusal, motor ve bilişsel farklılıklar dikkate alınır.
- İlgi alanlarına uygun öğrenme yolları geliştirilir.
- Ailenin gözlemleri ve katkısı sürece entegre edilir.
- Eğitim süreci çocuğun temposuna ve ihtiyaçlarına göre esnetilir.